[5] Eski bir tapınak üzerine[not 3] inşa edildiği belirtilen[17] bu yapıdan günümüze ulaşan bir kalıntı bulunmamaktadır. 2 Bu dönemde Ayasofya, minare, mihrap, minber gibi İslami unsurlar eklenerek camiiye çevrildi. Sarmal bir biçimdeki rampa 7 halka yaparak üst kata ulaşır. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş ikonostasisti. İlk minaresi onun döneminde inşa edilmiştir. Kurtuluş Çareleri: Aydınlar arasında vatanın kurtuluşu için şu görüşler ileri sürülmüştür: 1. Mainstone, Rowland J. [not 1][13] Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi'nin bin yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mihail Kirularios'un Papa IX. Ayasofya-Müzeler Rehberi, Ankara, AKTUEL-Temmuz-Eylül / July-September 2008/No.26, A Vision for Empires (Ayasofya: İmparatorluklara Yaraşır Bir Görü). Murad’ın ve III. [10] Bu çok eski binanın bir özelliği, yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır.[11][12]. 'Büyük Ayasofya Camii'; Modern Yunanca: Το τζαμί της Αγίας Σοφίας, To tzamí tis Agías Sofías), eski ismiyle Azize Sofya Kilisesi, İstanbul'da yer alan bir cami, eski bazilika, katedral ve müze. Bir gece İsidoros taslak hazırlamaya çalışırken uyuyakalır. Mozaiğin 90 derece açı yaparak yan duvarda (payede) devam eden kısmında imparatorun veremden ölen oğlu Aleksios tasvir edilmektedir. Fossati kardeşlerin üst kattaki tavan mozaiklerini kaplamadan önce tüm mozaiklerin kopyalarını kâğıtlara çıkardıkları bilinmekteyse de, yanlarında götürdükleri bu kâğıtların günümüzde nerede oldukları bilinmemektedir. Bu güney nefinde I. Mahmud Kütüphanesi bulunur. Çünkü Ayasofya binası tam olarak olması gereken yönde değildir, yani hafifçe Mekke yönüne doğru bir kayma göstermektedir. [35] Ayasofya’daki çalışmalarda bulunmuş diğer isimlerden bazıları A. M. Schneider, F. Dirimtekin ve Prof. A. Çakmak’tır. Cami, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Latin İstilası (1204-1261) olarak anılan bu dönemde Ayasofya, Roma Katolik Kilisesi’ne bağlı bir katedrale dönüştürülmüştür. [15], 1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra insan figürleri içerenlerin bir kısmı ile ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. 558 depremi sonrasında yıkıldıktan sonra yeniden yapılan ana kubbenin yapımı sırasında genç İsidorus, kubbeyi taşıyabilmeleri için önce duvarları yeniden dikleştirmiştir. Mozaikteki son kocası imparator IX. Bunun sağında aynı yüzyılda yapılmış, Cebrâil’i tasvir eden bir mozaik bulunur. İnşaatı 5 yıl 10 ay sürmüş ve 27 Aralık 537tarihinde tamamlanarak kullanım… Ayasofya’yı binlerce yerli ve yabancı turiste gezdirmiş bir rehber olarak, bu yazıda size Ayasofya tarihi ve mimarisi hakkında kısa ve özet bilgiler vermeye çalışacağım. Mozaik Ernest J. W. Underwood gözetiminde Bizans Enstitüsü tarafından temizlenmiştir. Güney üst nefinin doğu ucunda, sağda binanın eğrilmeye maruz kalışının açık bir göstergesi olan, Piza kulesi gibi eğrilmiş bir sütun bulunur. Kaplama ve sütunlarda kullanılan renkli taşlardan kırmızı porfir Mısır, yeşil porfir Yunanistan, beyaz mermer Marmara Adası, sarı taş Suriye ve kara taş İstanbul kökenlidir. Adı Bizans alfabesiyle yukarıdan aşağı doğru yazılmıştır. "Sofya" sözcüğü ise Eski Yunancada "bilgelik" anlamındaki sophos sözcüğünden gelir. İç nartekste tavan mozaiklerle kaplıdır. Bu bakımdan Bizans mozaiklerinde kimliklerin teşhis edilmesinde zorluk çekilmez. [30] Restorasyon sırasında Ayasofya’nın, "yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi doğrultusunda yapılış amacı olan kiliseye tekrar çevrilmesi konusunda fikirler ortaya atılmışsa da bölgede yaşayan Hristiyan sayısının çok az olmasından dolayı oluşan talep yetersizliği, bölgede bu denli muhteşem bir kiliseye karşı yapılabilecek muhtemel provokasyonlar ve mimarinin tarihî önemi göz önüne alınarak" Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934[31] tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla müzeye çevrilmiştir. Batı dillerindeki mermer sözcüğünün kökeni "Marmara"dır. Buradaki, dış nartekse açılan ana kapıdan girmeden önce, solda görülen kalıntılar A. M. Schneider tarafından sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılmış İkinci Ayasofya’ya ait kalıntılardır. [21] Kilisenin ilk mozaiklerinin yapımı 565 ile 578 yılları arasında tahtta olan II. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını "Ayasofya'nın vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığını" belirterek iptal etti. Dernek, 1934 yılında alanın müze kararının iptali için Danıştay 10. Son olarak Ayasofya, 1935'te müzeye dönüştürüldü. İstanbul'da Ayasofya Müzesi ile Sultanahmet Camii arasında yer alan Türk hamamı; Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan tarafından, Mimar Sinan'a 16. yüzyılda Ayasofya'nın yanına, yıkılan tarihi Zeuksippos Banyoları'nın bulunduğu yere inşa ettirilmiştir. 20 Haziran 404’te Konstantinopolis Patriği Aziz İoannis Hrisostomos'un İmparator Arcadius'un eşi İmparatoriçe Aelia Eudoksia ile çatışmasından dolayı sürgüne gönderilmesinin ardından çıkan isyanlar sırasında bu ilk kilise yakılarak büyük ölçüde tahrip olmuştur. Sul­tan Selim (1566 - 1574) tarafından Mimar Sinana yaptırılan Selimiye Camii, Osmanlı-Türk mimarisinin en büyük şaheseridir. Ayasofya 1261'de tekrar Bizanslıların kontrolüne geçtiğinde harap, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş bir durumdaydı. Bu rampa imparatoriçenin tahtıyla sarsılmadan taşınmasına merdiven basamaklarına kıyasla büyük bir kolaylık sağlamaktaydı. Ayasofya’da toplam 107 sütun bulunmaktadır, bunlardan 40’ı alt katta, 67’si üst kattadır. Kubbeyi onarmadan önce Sinan’ın kubbeyi dışarıdan metalik zincirle gerdiği söylenir. Ayasofya, Roma İmparatorluğu tarafından 3 kez inşa edilmiştir. Ayasofya’nın en büyük sütunlarının uzunlukları 20 m civarında, kalınlıklarının yarıçapı ise 1,5 m’dir. Kaymak taşı da denilen ince-daneli renksiz. Sütun başlıkları Bizans stili gösterirler; sütun başlıklarından bazılarında küçük bir daire ve harflerden oluşan I. Justinianus’un arması görülür. Binanın ağırlığını 40’ı aşağıda, 67’si üst katta olan 107 sütun taşımaktadır. Bizans’ın erken devirlerinde bunların mozaik olduğu belirtilir, tahrip olduklarında freske çevrilmiş oldukları düşünülmektedir. Ayasofya diğer katedrallere kıyasla şu özellikleriyle ayırt edilir: Ayasofya mimari yönden incelendiğinde orta nef denilen büyük bir orta mekân, kuzey ve güneyde yer alan iki yan nef, doğu ucunda yer alan absit ve batı kısmında kapıların yer aldığı iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir. [not 5] Minarelerden biri de sultan II. İstanbul Valiliği (Harika İstanbul) | Ayasofya Müzesi ve tanıtımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı | Ayasofya Sanal Turu, Ecumenical Patriarchate | Ayasofya fotoğrafları, Küçük Ayasofya (Aziz Sergios ve Bakkhos Manastırı), Aziz Şehitler Menodora, Metrodora, ve Nymphodora, Kaptan-ı Derya Basmacızade İbrahim Paşa Camii, Isparta Eğirdir Ulu Camii (Hızır Bey Camisi), Kütahya Gediz Ulu Camii (Gazanferağa Camii), Diyarbakır Eğil Ulu Camii (Tâciyân Camii), Diyarbakır Silvan Ulu Camii (Selahaddin-i Eyyubî Camii), Mardin Midyat Ulu Camii (Merkez Cevatpaşa Camii), Ankara Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin Camii), Kayseri Develi Ulu Camii (Sivâsî Hâtun Camii), Konya Beyşehir Ulu Camii (Eşrefoğlu Ulu Camii), Bursa Yenişehir Ulu Camii (Yenişehir Orhan Gazi Camii), https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Ayasofya&oldid=24230026, URL adresi olmayan erişimtarihli kaynak kullanan sayfalar, KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi, ISBN sihirli bağlantısını kullanan sayfalar, Vikiveri'de OSM ilişki kimliği olmayan bilgi kutusu için harita işaretleyici, Hiçbir veri sırasıyla bilgi kutusu şablonlarını kullanan maddeler, Türkçe Vikipedi ile Vikiveride aynı resim olan maddeler, Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı, Yapıldığı dönemden itibaren yaklaşık bin yıl boyunca (1520’de. alabaster) yapılma iki büyük küp bulunmaktadır. Küçük kubbelerden başlayarak ana kubbe tacıyla tamamlanan bu kubbeler hiyerarşisi Antik Çağ’da örneği görülmemiş bir mimari sistemdir. Fakat Ayasofya’da mihrap apsitin çok sağına değil, hafifçe sağına inşa edilmiştir. Ayasofya, Bizans mimarisinin baş eseri olmakla birlikte, pagan, Ortodoks, Katolik, İslam etkilerinin sentezi olan bir yapıdır. 1 Şubat 1935’te ziyarete açılan müzeyi Atatürk, 6 Şubat 1935 tarihinde ziyaret etmiştir. [18] Bu yapı 13-14 Ocak 532’de Nika Ayaklanması sırasında yakılıp yıkılmıştır. İnşa, Bizanslı tarihçi Prokopius'un Justinian'ın binaları (Modern Yunanca: Περί Κτισμάτων, Latince: De Aedificiis, "Binalar Üzerine"), adlı eserinde betimlenmektedir. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. [40] 29 Mayıs 2020 tarihinde İstanbul'un Fethinin 567. yıl dönümünde Fetih Suresi okundu. [25] Fossati kardeşler, kubbe, tonoz ve sütunları sağlamlaştırdı ve binanın iç ve dış dekorasyonunu yeniden elden geçirdi. Alt kısmı yok olmuş bu büyük mozaikte ortada İsa, sağda Vaftizci Yahya, solda ise Meryem görülür. Ayasofya dünyanın en kısa sürede yapılan katedralidir. Sol taraftaki kapı türbelere açılır. [23] Restorasyon çalışması 562 yılında tamamlandı. Ayasofya’nın mozaiklerinin açılması ilk kez 1932’de Byzantine Institute of America kurumunun başındaki Thomas Whittemore tarafından gerçekleştirilmiş olup ilk gün ışığına çıkarılan mozaik "imparator kapısı" üzerindeki mozaik olmuştur. Bayezid tarafından eklenmiştir. Doğudaki yarım kubbe üzerindeki sıvanın bir kısmının bir süre önce düşmesi sayesinde bu yarım kubbeyi örten sıvanın altında mozaiklerin bulunduğu anlaşılmıştır. 989 depreminden sonra imparator II. "Ayasofya Camisi'ne 'Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi' tabelası asıldı", "Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ayasofya'yı 'müze' olarak kendisinden alıp 'cami' olarak Diyanet'e bağlayan kararı böyle duyurdu", "AKTUEL-Temmuz-Eylül / July-September 2008/No.26", "Ayasofya'nın Atatürk döneminde tapuya cami olarak kaydedildiği iddiası", "Ayasofya'yı camiden müzeye dönüştüren Bakanlar Kurulu kararına iptal", "Ayasofya'da sahur Yunanistan'ı rahatsız etti". Binanın doğu kısmının ucu dışarı taşkın durumda olup üstü yarım kubbeyle örtülü bir apsitle[not 16] son bulur. Nur yüzlü ihtiyarın yanına giden imparator, onun elindeki gümüş levhayı görünce şaşkınlığa düştü. İkinci Ayasofya’nın uzunluğu bilinmemekteyse de genişliğinin 60 m olduğu sanılmaktadır. Ortodoksluk geleneğinde en fazla üç kez evlenilebilmesine karşın erkek çocuğunun olabilmesi için dört kez evlenmiştir. Dilek dilemek isteyenler elinin başparmağını sütundaki deliğe sokup elleriyle bir daire çizerler. İnşaatta kullanılacak malzemeleri üretmek yerine imparatorluk topraklarında yer alan yapı ve tapınaklardaki yontulmuş hazır malzemelerden yararlanmak yoluna gidilmiştir. Kubbenin mozaiklerini onarmak üzere kurulan 60 ton ağırlığındaki metalik iskele onarım çalışmalarının sürmesi nedeniyle henüz kaldırılamamış olup kubbenin tümüyle görülmesini engellemektedir. Ayasofya (Yunanca: Aγία Σοφία, romanize: Agía Sofía; Latince: Sancta Sophia; Osmanlı Türkçesi: آياصوفيه) veya resmî ismiyle Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi (Osmanlı Türkçesi: آياصوفيۀ كبير جامع شريفى, lit. Bu çıkış kapısının üzerine yerleştirilmiş bir ayna oraya, çıkış yönünde ilerleyen ziyaretçileri, arkalarında kaldığından göremedikleri bir mozaiğin daha bulunduğu konusunda uyarmak üzere yerleştirilmiştir. Ayrıca kazılar, İkinci Ayasofya’nın zemininin Üçüncü Ayasofya’nın zemininden iki metre daha aşağı bir düzeyde bulunduğunu ortaya koymuştur. İmparator VII. Yapımında 10.000 işçi çalışmıştır. Avludaki hem taş hem tuğla kullanılarak inşa edilmiş yapı ise Osmanlı döneminde eklenmiş, çocukların Kur'an eğitimi için kullanılmış sıbyan mektebidir. [5] Yüzyıllar sonra mermer zemindeki halıların kaldırılmasıyla zemin döşemesi, insan figürlü mozaikleri örten sıvanın kaldırılmasıyla da mozaikler tekrar gün ışığına çıkarılmıştır. Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi. Solda Üçüncü Ayasofya’yı inşa ettiren I. Justinianus Meryem’e Ayasofya’nın bir maketini sunar halde tasvir edilmiştir. Binaya batı kısmındaki, Bizans döneminde atrium denilen avlunun[not 13] bulunduğu kapılardan girilir. Bunlar a… Dünyanın en hızlı (5 yılda) inşa edilmiş katedralidir. Mozaikte ortada çocuğuyla birlikte Meryem yer alır. Bizans tarihçileri (Theophanes, Nikephoros, Gramerci Leon) ilk Ayasofya'nın İmparator I. Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ileri sürmüşlerdir. lik bir yüz ölçümüne sahip Ayasofya iki katlı bir yapıdır.[15]. En ağırları 70 ton ağırlığındadır. Leo tarafından aforoz edilmesine şahitlik etmiş olup bu olay, genel olarak Schisma'nın, yani Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır. Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti tarafından 19 Kasım 1936'da Ayasofya için çıkarılan tapu senedi, Ayasofya Müzesi'nin Müslüman ibadetine açık bölümü, Ayasofya'nın tekrar cami olma süreci ilk olarak 2005 yılında başladı, 2005 yılında yargıya taşınan olay Danıştay 10. Bizans Enstitüsü ekibi mozaik arama ve temizleme işleriyle uğraşırken, R. van Nice yönetimindeki bir ekip de binanın, taş taş ölçülerek rölövelerini[not 12] çıkarma çalışmasına girişmiştir. Bunlardan kırmızı porfir taşından yapılma olanları Mısır’dan getirilmiştir. Osmanlı döneminde mimarlar, bir binada kayma olup olmadığını anlamak için ya yapımı sırasında elle döndürülebilecek küçük bir dikey sütun ekler, ya da duvardaki 20-30 santimetrelik iki sabit nokta arasına cam yerleştirirlerdi. Kilise camiye çevrildiğinde diğer insan figürlü mozaiklerin sıvayla kaplanmasına karşın bu mozaik 17. yüzyıl ortalarına açık bırakılmış, 17. yüzyıl ortalarında Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından üzerine "Allahü Nurüssemavat..." diye başlayan ayetin işlendiği bir sıvayla kapatılmıştır. Ayasofya tarihi ve aşağıda okuyacağınız diğer bölümler, kitapçılarda ve arşivlerde bulunan onlarca kaynak arasında en doğru bilgileri derlemiş olan kitaplardan alınmış olmakla birlikte, çeşitli araştırmalar ve tarihi gerçekler peşinde koşan bizlerin ilgiyle okuduğu bazı tarihçilerin ve araştırmacıların eserlerinden de alıntılanmıştır. Ayasofya Müzesi’ne ait türbeler, II. Bu nefin doğu ucundaki yeşil sütunun yanındaki duvarda bir el izi bulunur, kime ait olduğu bilinmeyen bu el izi hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır. İsa’nın sağ eli, alt kattaki iç nartekste yer alan mozaikte de görüldüğü gibi, "vaftiz işareti" denilen bir halde tasvir edilmiştir (baş parmağın ucu "kalbe giden yol"la ilişkilendirilen yüzük parmağına temas eder haldedir). Yapıya çeşitli padişahlarca dört minare eklenmiştir. Küplerden büyük olanı 1200 litrelik bir kapasiteye sahiptir. Murad’ın, III. Bu tahribatın nedeni Bizanslıların yapıda dere kumu yerine deniz kumu kullanmış olmalarıdır. Bu yüzden farklı uzunlukta iki yarıçapı vardır. Konstantin (2. Ayasofya mozaiklerinin tamamen kapatılması 842’de ya da 18. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Baskı altındaki İstanbul’da amacına ulaşamayacağını anlayınca Anadolu’ya geçmek ve milli mücadeleyi başlatmak İstemiştir. Cloudflare Ray ID: 5ff2156ee8a23666 Bu kürenin dünyayı temsil ettiği sanılmaktadır. 1930 ile 1935 yılları arasında restorasyon çalışmaları nedeniyle halka kapatılan Ayasofya’da Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bir dizi çalışmalar yapıldı. İngiliz mandasına gir… Burada 1995 yılında Arkeolog Klaus Schmidt (Kılaus Şimit) yapılan kazılarda insanlık tarihini değiştirecek buluntulara rastlanmıştır. Bununla birlikte mozaiğin 1894 depreminde düşmüş olduğu da iddia edilmektedir. Kısa Özet. Between Islam and Byzantium, Agh'tamar and the visual construction of medieval Armenian Rulership. Bu dönemde ayrıca yeni bir sultan galerisi ve yeni bir mihrap yapıldı. Osmanlılar bu tür yapılarda taş kullanmayı tercih etmekle birlikte minarenin hızla inşa edilebilmesi amacıyla bu minare tuğladan yapılmıştır. Bu, geniş pâyelerin daha ışıklı ve kamufle olmasını da sağlayan bir yöntemdir. Bu olay Bizanslı tarihçi Nikitas Honiatis'in kaleminden ayrıntılı olarak öğrenilmektedir. Mozaiklerden sarı renkte parlayanların yapımında altın kullanılmıştır. Asya ve Avrupa kıtalarının birleştiği noktada yer alması nedeniyle tarih boyunca da birçok devletin ilgisini çekmiştir. 360 yılında oğlu II. yüzyıla ait bu kapı Ayasofya’ya Tarsus’taki bir tapınaktan getirilmiştir. Bu sayfa son olarak 4 Aralık 2020 tarihinde ve 14.46 saatinde değiştirilmiştir. 1122’de yapılmış olan ilk mozaikte ortada çocuğuyla Meryam Ana, solda, elinde bir para kesesi tutan Bizans imparatoru II. Ayasofya’daki 16 yıl süren restorasyon tamamlanıyor. Bu yüzden İsa’dan özür diler vaziyette, secde eder şekilde tasvir edilmiştir. Ayasofya adındaki "Aya" sözcüğü "kutsal, azize" anlamına gelir. Fakat mozaik sanatı 19. yüzyılda unutulmuş bir sanat durumuna geldiğinden İtalyan Fossati kardeşler sultana bunları onaramayacaklarını belirtip başka bir çözüm önerisinde bulundular: Çok tahrip olan mozaikler sıvayla kaplandı ve altta kalan mozaik motifleri bu sıva üzerine resmedildi. Meryem'in tahtının zeminini oluşturan mozaik taşlarının yapımında gümüş kullanılmıştır. [51] İmparator Aleksandros’un eşcinsel olduğu ve özel yaşamına önem verebilmesi için imparatorluğun yönetimini kardeşi VI. Günümüzde Ayasofya'nın ana girişinin yanında ve bahçede görülebilen bu buluntular, portik kalıntıları, sütunlar, başlıklar, bazıları kabartmalarla işlenmiş mermer bloklardır. Jüstinyen döneminde tamamlanabilmiştir. [25][26] 1344 depreminde kubbede yeni çatlaklar belirdi ve 19 Mayıs 1346'da binanın çeşitli kısımları çöktü. Duvarlar çeşitli ülkelerden ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinden getirilme dalgalı mermer levhalarla kaplıdır. 7.500 23 Aralık 532'de başlanan yapım çalışması 27 Aralık 537'de tamamlandı. İmparatoriçe locasından günümüze ulaşan kısımlar mermer başlıklı iki küçük yeşil porfirden yapılma sütun ve zemindeki, imparatoriçenin tahtının konacağı yeri göstermek üzere yerleştirilmiş dairesel yeşil porfir taşından oluşur. İkinci Ayasofya’nın 23 Şubat 532’de yıkımından birkaç gün sonra imparator I. Justinianus öncekinden tümüyle farklı, daha büyük ve kendisinden önce gelen imparatorların yaptırdıkları kiliselerden çok daha muhteşem bir kilise inşa ettirmeye karar verdi. Your IP: 61.129.72.16 • Kuzey nefinde ziyaretçilerin ilgisini çeken tek şey, nefin batı ucunda bulunan, beyaz mermerden yapılma kare biçimli sütundur. İsimler her biri 7,5 m yarıçapında olan bu 8 dev panoya hat sanatı tarzında yazılmıştır. İstanbul’un Kuruluşu ve Kısa Tarihi. Sol alt kısımda görülen sakallı kişi Bizans imparatorlarından VI. Haberler Galeri Yaşam Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi. Bunlar III. "Ayasofya'nın 4 minaresinden 5 vakit ezan sesi yükseliyor", "Ayasofya cami olsun, Fetih Suresi her an okunsun", "T.C.DANIŞTAY ONUNCU DAİRE Bakanlar Kurulu Kararının İPTALİ", "Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de", "Ayasofya: UNESCO, Ayasofya'nın Dünya Kültür Mirası statüsünün gözden geçirileceğini açıkladı", "Ayasofya'daki Tarihi Vaftiz Havuzu Gün Yüzüne Çıktı", "Ayasofya'nın bir sırrı daha ortaya çıkıyor", "A Monumental Struggle to Preserve Hagia Sophia", Dünya Mimarlık Tarihinin Önemli Anıtlarından Ayasofya, Müzeler Genel Müdürlüğü'nin sitesinde Ayasofya, T.C. Bir efsaneye göre, Justinianus inşa ettireceği kiliseye ilişkin hazırlanan taslakların hiçbirini beğenmez. Ana kubbenin güney ve kuzeyde yarattığı baskı ise payandalarla karşılanmıştır. Leon’dur. Rampa duvarlarında yer yer eski tuğla kemerler görülür. [15][19] Bu sütunların hemen hemen hepsi yekpare (monolit) olup Ayasofya’dan da eskidirler, çünkü imparatorluk topraklarındaki eski tapınaklardan getirilmişlerdir. Daireden dikdörtgene geçiş içbükey üçgen pandantiflerle sağlanır. Üst kata çıkılmayıp binadan dışarı çıkılmak istendiğinde iç narteksin güney ucundaki kapıdan çıkılır. Bu mozaiklerde ikonaklazma dönemine özgü semboller göze çarpar. Fakat yer yer nemden dolayı orijinal renklerini kaybetmişlerdir. Bu kiliseye Megale Eklesia, yani, Büyük Kilise ismi verilir. Adı "Büyük Kilise" anlamına gelen ilk Ayasofya Kilisesi’nin adı Latincede Magna Ecclesia ve Yunancada[not 2] Megálē Ekklēsíā (Μεγάλη Ἐκκλησία) idi. Sütun, artık döndürülemediğinde veya söz konusu cam çatladığında binada kaymanın belli bir dereceye geldiği anlaşılmış olurdu. {\displaystyle m^{2}} Murad Bergama’da bulunmuş, Helenistik Dönemden kalma (MÖ IV. Kubbeden payelere geçişi sağlayan dört pandantif üzerinde Hristiyan melekler hiyerarşisindeki bir melek sınıfını tasvir eden freskler bulunmaktadır. 10. yüzyıldan kalma bu mozaik, Fossati tarafından 1849'da keşfedilip tekrar kapatılmış, 1933-1934 yıllarında Byzantine Institute of America kurumundan Thomas Whittemore tarafından temizlenmiştir. Mozaikte sağda imparatoriçe Zoi yer alır.